Dünyada yenilenebilir enerji alanında lokomotif rol oynayan Çin’in elektrik kapasitesi temmuz sonu itibarıyla 2 bin 739 gigavata çıkarken, bu yıl enerji yatırımlarında aslan payını yüzde 56 ile güneş aldı.
Elektrik tüketiminde yenilenebilir enerjinin rolünü artırarak karbon emisyonunu azaltmayı hedefleyen ülke, 2030’a kadar güneş ve rüzgarda kurulu gücünü 1200 gigavata çıkarmayı hedefliyor.
Çin’in yenilenebilir enerji serüveni
Devasa üretim ve yatırım hamlelerine mütevazı adımlarla başlayan ülkede deneme amaçlı ilk rüzgar çiftliği Şandong eyaletinde 1986’da inşa edildi. Çin hükümeti 1993’te rüzgar santrallerinin endüstrileştirilmesi yönündeki programı gündemine aldı ve 1994’te devreye alınan programla rüzgar enerjisi santrallerinden üretilen elektriğin satın alınmasını kararlaştırdı.
Bugünkü adı Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu olan Çin Devlet Planlama Komisyonu tarafından 1997’de başlatılan program çerçevesinde rüzgar santrallerine yönelik ilk hedef belirlendi.
Çin hükümeti 2000’li yılların başında Avrupalı ve ABD’li firmalarla anlaşmalar aracılığıyla temin edilen rüzgar türbinlerinin ilk aşamada yüzde 70 yerli olarak üretilmesine ağırlık verdi. Bu kapsamda 2001’de ilk 1000 megavatlık rüzgar enerjisi santralinin devreye alınması kararlaştırıldı, ancak 404 megavatlık kapasite devreye alınabildi.
Yerli türbinlerin de rüzgar enerjisi sektöründe pay sahibi olmasıyla 2005 sonunda ülkenin rüzgarda kurulu gücü 2 bin 559 megavata ulaştı.
Hükümet yenilenebilir enerji sektörünün büyüme ivmesini hızlandırmak için 2006’da Yenilenebilir Enerji Kanunu’nu çıkararak rüzgar enerjisi sektörünün işletme ve gelişimini hukuki çerçeveyle güçlendirdi.
Rüzgarda kurulu kapasite 2008’de 8 gigavat seviyesine ulaştı ve rüzgar türbini üreten yerli firmalar ülkedeki pazarın yarısına hakim oldu.
Bu dönemde, ülkenin kurulu güç kapasitesi 793 gigavat seviyelerindeyken, bunun 601 gigavatını termik santraller, 172 gigavatını hidroelektrik santraller, 8,9 gigavatını nükleer santraller, kalanını ise diğer kaynaklar oluşturdu.
